Sabahattin Ali Hikayeleri: “Kurtarılamayan Şaheser”
Genç şair siyah meşin ciltli ufak kitabı havaya kaldırarak bağırdı:
-Bundan daha yükseğinin bulunduğunu söyleyemez, sevgilim benim eserimden daha güzelini okuduğunu iddia edemez ya.-
Genç şair siyah meşin ciltli ufak kitabı havaya kaldırarak bağırdı:
-Bundan daha yükseğinin bulunduğunu söyleyemez, sevgilim benim eserimden daha güzelini okuduğunu iddia edemez ya.-
Bir zamanlar, birbirine bitişik iki çiftlikte yasayan iki erkek kardeş vardı. Günlerden bir gün bu iki kardeş arasında bir anlaşmazlık baş gösterdi. İki kardeş arasında o zamana değin ilk kez görülen anlaşmazlık, giderek büyüdü ve kardeşler arasında ayrılığa neden oldu. İki kardeş, birbirlerine yalnızca küsmekle kalmadılar, yıllardır ortaklasa kullandıkları tarım makinelerine değin sahip oldukları tüm araç gereçlerini ve mal varlıklarını da ayırdılar.
Bundan uzun uzun yıllar önce bir ülkede cimri bir adam yaşarmış. Öyle cimriymiş ki bütün mallarını altınla değiştirmiş. Bir çuval altını olunca da gidip bir ağacın dibine gömermiş. Hikaye
Aklı fikri hep altınlarındaymış. Onları düşünmekten gözüne uyku girmez olmuş. Yemeden içmeden kesilmiş. Gece gündüz demez, aklına estiği zaman gider, toprağı kazarmış. Sonra altınlarını bir bir sayarmış.
Masal “Kediler Sultanı”
Masal: Bir zamanlar yoksul bir kadın varmış. Bu kadıncağız o kadar yoksulmuş ki yiyecek yemeği bile yokmuş. Bir gece açlıktan ve soğuktan bir köşede uyuyup kalmış. Rüyasında aksakallı bir ihtiyar görmüş. İhtiyar, eğer kediler sultanını bulabilirse yoksulluktan kurtulacağını söylemiş.
Kadın o gün bu gündür kediler sultanını arayıp durmuş. Ama ne çare! Hangi kedinin yanına sokulup “Sen kediler sultanı mısın?” dese, kediler miyavlayıp kaçarlarmış.