Cin Şeytanlarının Şerrinden Korunma Yolları 

Cin Şeytanlarının Şerrinden Korunma Yolları 

5. Bölüm: Ticaret Ve Pazarlara Girmek Cin

1- Ticaret yapanların sadaka vermeye dikkat etmeleri: Buna delil Tirmizî’nin Sünen’inde Buyü (alış-veriş) bahsinde Kays b. Ebi Gareze’nin şöyle dediğine dair kaydettiği rivayettir: Rasûlullah Sallallahu aleyhi vesellem bizim yanımıza çıkıp geldi. O sırada bizler “simsarlar” diye adlandırılırdık. Şöyle buyurdu: Cin

“Ey tüccar topluluğu, şüphesiz şeytan ve günah alışverişte hazır bulunurlar. O bakımdan alışverişinide(n ayrıca) sadaka veriniz.”

Ebu İsa (Tirmizî) dedi ki: Kays b. Ebi Gareze’nin hadisi hasen, sahih bir hadistir. Bunu Mansur, el-A’meş, Habib b. Ebi Sabit ve birden çok kişi Ebu Vâil’den, o Kays b. Ebi Gareze’den diye rivayet etmişlerdir. Kays’ın, Peygamberden, diye bunun dışında yaptığı bir rivayeti olduğunu bilmiyorum.

“Semâsire: Simsarlar”ın tekili “simsar” lafzıdır ki; bu da belli bir karşılık ile başkasının malını satan kimse demektir.

2- Kişi önemli bir ihtiyaç olmaksızın çarşı-pazara gidip gelmekten sakınmalıdır. Çarşıya gidecek olursa ihtiyacını görür görmez hızlıca çıkmalıdır. Muslim, Sahih’inde Fedailu’s-Sahabe bahsinde rivayet ettiğine göre Mu’temir b. Süleyman dedi ki: Babamı bize şöyle derken dinledim: Bize Ebu Osman, Selman’dan naklen dedi ki: “Eğer gücün yeterse sakın pazara ilk giren ve oradan en son çıkan kişi sen olma. Çünkü orası şeytanın savaştığı yerdir ve bayrağını oraya diker…”

Nevevî der ki: “Pazar hakkında: “Orası şeytanın savaş alanıdır” demesi ile ilgili olarak dilbilginleri şöyle demişlerdir: “Ma’reke: savaş alanı” kahramanların birbirleri ile döğüşmeleri dolayısıyla savaş yerinin adıdır. Pazar ve şeytanın pazardakilere yaptıkları ve onlara verdiği zarar savaşa benzetilmiştir. Buna sebep ise çarşı-pazarlarda kandırmak, hile yapmak, yalan yeminler, fâsid akitler, kardeşinin yaptığı alışveriş üstüne alışveriş yapmalar, onun pazarlık yaptığı bir şeyi pazarlık etme, ölçü ve tartıların hileli ve eksik yapılması çokça görüldüğünden ötürüdür. “Şeytan oraya sancağını diker” ifadesi de onun orada kalıcı olduğuna ve yardımcılarının insanları birbirlerine karşı kışkırtmak ve sözü geçen bu kötülüklerle benzerlerini işlemeye itmek için toplandıklarına işarettir. O halde çarşı-pazar hem onun, hem de onun yardımcılarının yeridir.”

Kurtubî dedi ki: Bu hadis özellikle erkeklerin kadınlar ile birlikte karıştıkları bu dönemlerde pazarlara girmenin mekruh olduğuna delildir. Alimlerimiz de böyle demişlerdir. Çarşı-pazarlarda batıl çoğalıp, oralarda münkerler ortaya çıkınca dinde fazilet sahibi ve kendilerine uyulan kimselerin oralara girmeleri mekruhtur. Bu onların Allah’a isyan olunan yerlerde bulunmaktan uzak bir şekilde temiz kalmaları içindir. Dolayısıyla yüce Allah’ın çarşı-pazarda bulunmak ile müptela kıldığı kimselerin hatırına şeytanın ve askerlerinin bulunduğu bir yere girdiğini hatırlaması ve eğer orada kalacak olursa helak olacağını unutmaması gerekir. Kimin durumu böyle olursa kendisi için zaruri olan miktar kadarıyla orada bulunur, böylece bunun kötü akıbetinden ve onun belasından korunmaya çalışır.”

Abdulhamid b. Abdurrahman es-Suheybânî

cin, şeytan, cin şeytanleri, ibadet, namaz, şeytanlar insana nasıl zarar verir, şeytanın zararları, cinlerin zararları, şeytanın şerri, cinlerin şerri, cinlerden korunma yolları, iyi cin, kötü cin, şeytandan korunma yolları, musallat, ibadet, zikir, 

 

 

Bir Cevap Yazın