Cin

Cin

Sözlükte cin çoğul bir cins isimdir, tekili “cinnî” diye gelir. Bu (gizlenmek) demek olan “elictinân” kökünden gelmektedir ki; bu da örtü ile örtülmek, gizlenip saklanmak demektir.  Onlara bu ismin veriliş sebebi insanlara karşı örtülü olmaları ve görünmeyişleridir.1[1] Çoğulu “cennân” diye geldiği gibi; çoğul olarak onlardan “el-cinne” diye de sözedilir.2[2]

Kendimizi kendisi ile koruduğumuz ve onunla örtündüğümüz herbir şey “cünne (kalkan)”dır. Buhârî’nin oruç bahsinde rivayet ettiği Nebi Sallallahu aleyhi vesellem’in “oruç bir cünnedir (kalkandır)” yani bir koruyucudur, hadisinde de bu lafız kullanılmıştır. Çünkü oruç kişiyi masiyetlerden korur.

“Cenin”e bu ismin veriliş sebebi annesinin karnında gizli ve örtülü oluşundan dolayıdır. Yüce Allah’ın: “Ve analarınızın karnında ceninler halinde iken.” (en-Necm, 53/32) buyruğunda da bu lafız kullanılmıştır.3[3]

“Cennet”e bu adın veriliş sebebi ise, bir kısmı diğerini örtecek şekilde ağaçlarının çok oluşundan dolayıdır.4[4]

Terim olarak “cinn”e gelince: Onlar insanların mükellefiyetlerine benzer şekilde mükellef kılınmış, irade ve akıl sahibi, maddeden soyutlanmış, duyu organlarından saklanıp perdelenmiş, gerçek tabiat ve suretlerinde görülmeyen yiyip içen, evlenen, zürriyetleri bulunan ve âhirette amellerinden sorumlu tutulacak olan ruhlardan bir çeşittirler.5[5]

Bir kimse: Cin ile şeytanlar arasındaki fark nedir, diye sorarsa, cevap şudur:

Şeytanlar cinlerin azgınlarıdır. Yüce Allah’ın şu buyruğu bunu anlatmaktadır:

“(Yahudiler) şeytanların Süleyman’ın mülkü (nübuvvet ve hükümdarlığı) aleyhine uydurdukları şeylere uydular. Halbuki Süleyman (büyü yaparak) kâfir olmadı… Fakat o şeytanlar kâfir oldular. İnsanlara büyüyü ve Bâbil’deki iki meleğe Harut ve Marut’a indirilen şeyleri öğretiyorlardı. Halbuki o iki melek: ‘Biz ancak imtihan (için)iz. Sakın (büyü yapıp da) küfre girme’ demedikçe kimseye büyü öğretmezlerdi…” (el-Bakara, 2/102)

Çoğul olan (ve şeytanlar demek olan): “Şeyâtîn”in tekili “şeytân”dır. Bu da uzak oldu anlamında “şetana”den alınmıştır. Ancak bu lafız sadece cinlerin azgın olanları hakkında kullanılmakla kalmayıp, aynı şekilde cin ve insanlardan taşkınlık yapan ve eziyet veren herbir varlık hakkında da kullanılabilir. Nitekim yüce Allah: “İnsan ve cin şeytanları…” (el-En’âm, 6/112) diye buyurmaktadır. Münafıklar hakkında da: “Ama kendi şeytanlarıyla başbaşa kaldıklarında: ‘Biz sizinle beraberiz…’ derler.” asz diye buyurulmaktadır ki, onların cin ve insanlardan olan arkadaşları kastedilmektedir.6[6]


1[1] Cinler, ileride tanımları yapılırken görüleceği üzere gerçek suretleri ve tabiatları üzere görülemezler. Böylelikle bu görüş ile onların insan, yılan, köpek ve başka şekillerde şekillenebileceklerine dair gelmiş rivayetler arasında bir çelişki olmadığı ortaya çıkmaktadır. Bu yolla da İmam Şafiî’nin: “Her kim cinleri gördüğünü iddia ediyorsa biz onun şehadetini kabul etmeyiz” sözü de doğru bir şekilde anlaşılabilmektedir. Bunu Ebu Nuaym, el-Hilye (IX, 141)’de zikretmiş bulunmaktadır ki, onların gerçek suret ve tabiatlarında görülmeleri iddiasını kastetmektedir.

2[2] Bk. el-Kamusu’l-Muhît, s. 1532, c.n.n maddesi; Lisânu’l-Arab, XIII, 95

3[3] Bk. Râğıb el-İsfahânî, el-Müfredât, s. 98

4[4] Bk. el-Ezheri, Tehzibu’l-Luga, X, 499

5[5] Bk. İbn Hazm, el-Fısal fi’l-Mileli ve’l-Ahvai ve’n-Nihal, V, 12; İbn Hacer, Fethu’l-Bari, VI, 344; el-Münavi,  Feyzu’l-Kadir, I, 113

6[6] Râğıb, el-Müfredât; Ayrıca bk. Fethu’l-Bari, VI, 344

cin, cinler, şeytan, şeytanlar, cinler hakkında, şeytanşar hakkında, cinler hakkında bilgi, kötü cinler, korkunç cinler, cin görmek, korku,

Bir Cevap Yazın