KOBİ’ler Işığa Uçan Pervaneler Değildir; KOBİ’ler (Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler) doğaları gereği hareketli dinamik varlıklardır. Fırsatlara doğru uçarlar ve büyüklere kıyasla çok daha cesurdurlar; fakat bu, onların bilinçsizce ışığa uçan pervaneler olduğu anlamına da gelmez.
Gazetelerin ve televizyonların ekonomi haberlerine yansıyan gelişmeler daha çok kurumsallaşma aşamasını geçmiş kapasite ve potansiyel olarak belirli bir seviyenin üzerine geçmiş firmalar olsa da aslen ülkelerin ekonomisinin temelinde yatan oluşumlar KOBİ’lerdir.
KOBİ’ler boyutlarından kaynaklanan bir dinamizm ile üretim ve pazarlama kanallarına kan taşıyan atardamarlar gibidirler. Özellikle sermayenin tabana yayılması konusunda büyük katkılar sağlayan KOBİ’ler her ülke için hayati önemde olan istihdam sorununun da en etkili ilacıdırlar. KOBİ’lerin bir ülke ekonomisi için temsil ettiği konum, herkesin malumu olsa da, iş desteklemeye geldiğinde KOBİ’ler ekonominin nedense hep arka sıralarında kalmaya mahkumdurlar. Tabii bu tespitimi daha çok gelişmekte olan ülkeler yada az gelişmiş ülkeler ile sınırlamak lazım. Çünkü gelişmiş batı ekonomilerinde KOBİ’lerin yer aldıkları bu önemli konum çok uzun yıllar önce keşfedilmiş ve sosyal refahın ve güvenliğin garantisi olarak KOBİ’ler öteden beri desteklene gelmiştir.
KOBİ’lerin ağırlıkta olduğu bir sektörün temsilcisi olarak bunları söylemekten elbette memnun değilim ama Türkiye’de KOBİ’lerin yeri ve önemi daha uzun süre tartışılmaya açık ve sorunlu bir noktadadır.
Özellikle mevzuat alt yapısı ve vergisel yükler altında bırakılan KOBİ’ler yatırım teşvikleri ve her türlü diğer desteklerden de en gerilerde yararlandırılmaktadırlar.
Bütün bu gerçeklere rağmen KOBİ’lerin işgal ettikleri alan ve ürettikleri toplam değer bizim ülkemizde hiçbir dönem düşen bir trend içinde olmamıştır. Bunun çok basit bir sebebi var: Türk insanının yoktan var etme konusundaki müthiş inadı ve yaradılışında var olan girişimci ruh. Bugün halen Türkiye’de KOBİ’lerin gerçeğini tartışabiliyor, gelecek için umutlu sözler sarf edebiliyorsak bu Türk girişimcisinin cansiperane çalışma-üretme anlayışından kaynaklanmaktadır. Ortalama bir batılı yatırımcının asla var olmayacağı ortamlarda bile Türk KOBİ’leri inatla ve kararlılıkla para kazanmaya, istihdam yaratmaya, yeni pazarlar aramaya devam etmektedirler. Sırf bu yüzden bile KOBİ’leri tebrik etmek gerekir.
KOBİ’lerin geleceği ile ilgili bir tespiti yapmadan önce bu gerçeği ortaya koymak gerektiğini düşünüyorum, çünkü ne yapılacaksa böyle bir zeminde yapılacak.
Süleyman Orakçıoğlu İTKİB Başkanlar Kurulu Başkanı
Kaynak: Anadolu’dan Zoru Başaran Cesur Girişimciler-Sadi Özdemir.