Cin Şeytanlarının Şerrinden Korunma Yolları 

Cin Şeytanlarının Şerrinden Korunma Yolları 

3 Bölüm: Başkaları İle İlişkilerde

Cin Şeytanlarının Şerri; Müslüman bir kimsenin başkaları ile ilişkilerinde cin şeytanlarının ve şeytanın şerlerinden  esenliğe kavuşmasını sağlayabilecek yolların bir kısmı da aşağıda gösterilmiştir:  Cin

1- Müslümanlar arasında candan sevgiye dikkat etmek, karşılıklı nefretten ve uzaklaşmaktan sakınmak: Bundan dolayı Muslim’in Sahih’inde Kıyametin, cennet ve cehennemin sıfatları bahsinde rivayet ettiği Câbir Radıyallahu anh’dan gelen şu hadis-i şeriftir: Bundan dolayı Peygamber Sallallahu aleyhi vesellem’i şöyle buyururken dinledim:

“Şüphesiz ki şeytan arap yarımadasında namaz kılanların kendisine ibadet edeceklerinden ümidini kesmiştir. Fakat aralarını bozmakla (da yetinir).”

Hadisi aynı zamanda hadis imamlarından bir topluluk rivayet etmiştir. Sünen’inde Tirmizî, Bir ve sıla bahsinde, Ahmed, Müsned’inin değişik yerlerinde Ebu Ya’lâ da Müsned’inde rivayet etmiştir.

Feyzu’l-Kadîr’de bu sebeple şunları söylemektedir: “Maksat arap yarımadasında mü’minlerden herhangi bir kimsenin puta ibadete geri döneceğinden üstelik tekrar şirke girip irtidad edeceğinden şeytanın ümidini kesmiş olduğudur. Bazı arapların irtidad etmesi onun ümit kesmiş olmasına aykırı değildir ve bu çürütücü bir delil olarak ileri sürülemez. Başka bir değişle onlar puta ibadet etmedikleri için onların irtidadları bu buyruğa aykırı değildir ya da namaz kılanlar namaz kılmak ile şeytana ibadeti birarada yapmayacaklardır, demektir.

“Fakat aralarını bozmak (da ona yeterlidir).” Yani kışkırtmak için çalışır yahutta birbirlerine karşı onları kışkırtır ve onları fitnelere, savaşlara ve kin duymaya iter. Kadı dedi ki:

Tahrîş (kışkırtmak) bir şeye karşı bir tür aldatmak ile birlikte teşvik etmek demektir. Şeytanın ancak marifet-i ilâhiye konusunda basiret sahibi kimselerin anlayabilecekleri ince vesveseleri vardır. İmamlardan birisi şöyle demiştir: Özellikle arap yarımadasını sözkonusu etmesi oranın vahyin indiği yer oluşundan dolayıdır…”

2- Cemaale birliktelik: Tirmizî’nin Sünen’inde Fiten bahsinde İbn Ömer’den naklettiği şu rivayet özellikle buna delildir: Ömer bize Câbiye’de bir hutbe irad edip dedi ki: Ey insanlar! Ben vaktiyle Rasûlullah Sallallahu aleyhi vesellem’in önümüzde ayakta durduğu gibi sizin önünüzde duruyorum. O bize şöyle demişti:

“Sizlere ashabımı tavsiye ederim, sonra onlardan sonra gelenler, sonra onlardan sonra gelenleri. Daha sonra yalan yayılacak. Öyle ki, kişiden yemin istenmeden o yemin edecek, şahit şahitlik etmesi istenmeden şehadette bulunacak. Dikkat edin! Eğer bir erkek, bir kadın ile tenhada başbaşa kalacak olursa mutlaka onların üçüncüleri şeytan olur. Sizlere cemaate bağlanmanızı tavsiye ederim. Tefrikadan çok sakının. Şüphesiz şeytan tek kimseyle birliktedir. İki kişiden ise daha uzaktır. Her kim cennetin geniş yerini arzu ederse, o cemaatten ayrılmasın. Her kimin işlediği güzel iş onu sevindirir, işlediği kötülük onu rahatsız ederse işte o kimse, mü’min demektir.”

Ebu İsa (Tirmizî) dedi ki: Bu hadis bu cihetiyle sahih ve garîb bir hadistir.

Bu hadisi buna yakın ifadelerle Beyhâkî, es-Sünenu’l-Kübrâ’da, İbn Ebi Ebi Asım, es-Sünne’de, Nesâî, Sünen’inin Tahrimü’d-dem bahsinde Arfece b. Şureyh el-Eşcaî’den diye rivayet etmişlerdir. Ancak Arfece dedi ki: Ben minber üzerinde Peygamber Sallallahu aleyhi vesellem‘i insanlara hutbe irad ederken gördüm ve dedi ki:

“Benden sonra şunlar şunlar olacaktır. Her kimin cemaatten ayrıldığını, yahutta Muhammed Sallallahu aleyhi vesellem ümmetini bölmek istediğini görürseniz kim olursa olsun onu öldürünüz. Şüphesiz Allah’ın eli cemaat üzerindedir ve şüphesiz şeytan cemaatten ayrılan kimse ile birlikte koşar.”

3- Gereksiz yere tartışmadan ve atışmadan çekinmek: Buna Darimî’nin Sünen’inin Mukaddimesinde zikrettiği Muhammed b. Vasi’in şöyle dediğine dair rivayet tanıklık etmektedir: Muslim b. Yesâr şöyle derdi:

“Tartışmadan uzak durunuz. Çünkü o alimin bilgisizlik anıdır ve bu nedenle şeytan onun yanılmasını sağlamaya çalışır.”

Hadisi bu şekilde Ebu Nuaym Hilyetu’l-Evliyâ adlı eserinde, İbn Sa’d da et-Tabakatu’l-Kübrâ’da özellikle rivayet etmişlerdir.

4- Övgüde aşırıya kaçmamak: Buna Ebû Dâvûd’un Sünen’inde Edeb bahsinde rivayet ettiği Ebu Nadra’nın Mutarrif’den şöyle dediğine dair nakli tanıklık etmektedir: Babam dedi ki:

“Ben Âmir oğulları heyeti ile birlikte Rasûlullah Sallallahu aleyhi vesellem‘in yanına gittim.

“Sen bizim seyyidimizsin”, dedik, o:

“Seyyid yüce ve mübarek olan Allah’tır” dedi. Bu sefer:

“Sen fazilet itibariyle bizim en üstünümüz aynı zamanda cömertlik itibariyle bizim en büyüğümüzsün”, dediler. Peygamber:

“Kendi aranızdaki sözler gibisini ya da sözünüzün bir kısmını söyleyin, sakın şeytan sizleri aşırılığa sürüklemesin.” diye buyurdu.

İmam Ahmed, Müsned’inde, Enes Radıyallahu anh’dan rivayet ettiğine göre bir adam:

“Ey Muhammed, ey bizim en hayırlımız, ey en hayırlımızın oğlu, ey seyyidimiz (efendimiz) ve ey efendimizin oğlu”, diye hitap etti bu sebeple Peygamber şöyle buyurdu:

“Siz kendi aranızdaki söz gibi söyleyiniz. Şeytan -ya da, şeytanlar- sizleri aşırıya sürüklemesin. -Bu iki ifadeden birisini kullandı.- Ben Allah’ın kulu ve Rasûlü Muhammed’im, ben Allah’ın kulu ve Rasûlü Muhammed’im. Yüce Allah’ın beni getirdiği konumun daha yukarısı bir konuma yükseltmenizi sevmiyorum.”

5- Hakim adaletli olmaya dikkat edecek, zulümden sakınacak. Buna Tirmizî’nin Sünen’inde Ahkâm bahsinde sabit olan Abdullah b. Ebi Evfa’nın özellikle şöyle dediğini belirten rîvâyet tanıklık etmektedir: Rasûlullah Sallallahu aleyhi vesellem buyurdu ki:

“Şüphesiz Allah haksızlık yapmadıkça hakim ile birliktedir. Haksızlık yaptı mı onu kendi haline bırakır ve bu sefer şeytan ondan ayrılmaz.”

Hadisi böylece Beyhâkî de es-Sünenu’l-Kübrâ’sında şu lafızla rivayet etmiştir:

“Şüphesiz aziz ve celil olan Allah zalimlik yapmadığı sürece hakim ile birliktedir. Eğer haksızlık yaparsa Allah ondan uzaklaşır ve şeytan onun yakasını bırakmaz.”

Aynı zamanda Deylemî de bu hadisi el-Firdevs bi Me’suri’l-Hitab adlı eserinde şu lafızla rivayet etmektedir:

“Şüphesiz aziz ve celil olan Allah, hainlik etmediği sürece hakim ile birliktedir. Şayet hainlik ederse Allah ondan uzak kalır ve şeytan onun yanından ayrılmaz.”

Feyzu’l-Kadîr’de hadisi açıklarken şunları söylemektedir:

“Allah yardımı, irşadı desteklemesi ile hakim ile birliktedir. Verdiği hükümde haksızlık etmedikçe ona yardımcı olur. Verdiği hükümde kasten zulme sapmağı sürece böyledir, demektir ancak verdiği hükümde zulme sapacak olursa Allah onu kendi haline bırakır yani onu doğrultmayı, ona başarı ihsan etmeyi terkeder çünkü şeytan onun yakasına yapışır, onu aldatır, saptırır. Yaptığı zulüm, işlediği batıl, bezendiği kötü nitelikler ve çirkin bayağılıklar sebebiyle yarın onu rezil ve zelil kılmak için çalışır.”

6- Şaka yollu dahi olsa müslümana silahla işaret etmemek: Nitekim Muslim’in Sahih’inde el-Birr ve’s-Sıla bahsinde ve başkalarının Ebu Hureyre Radıyallahu anh’dan rivayet ettikleri hadis bunu göstermektedir. Ebu Hureyre bundan dolayı birtakım hadisleri nakledip, aralarında şunu da zikretmiştir:

Rasûlullah Sallallahu aleyhi vesellem yine buyurdu ki:

“Sizden herhangi bir kimse silahla kardeşine işaret etmesin. Çünkü sizden herhangi bir kimse farkında olmaksızın belki şeytan onun eliyle atış yaptırır ve böylelikle o da ateşin bir çukuruna düşer.”

Nevevî dedi ki: Peygamber Sallallahu aleyhi vesellem‘in:

“Kimse silâhla kardeşine işaret etmesin. Çünkü belki de o bilmeksizin şeytan herhangi birinizin elinden atış yaptırır.”

Hadisi bütün nushalarda bu şekilde şın harfinden sonra ye harfi ile “lâ yuşîru: işaret etmesin” şeklindedir bununla birlikte sahih olan şekil de budur. Çünkü bu yüce Allah’ın:

“Hiçbir anneye zarar verilmez.” (el-Bakara, 2/233) buyruğunda olduğu gibi haber lafzında gelmiş bir nehiydir. Daha önce bir kaç defa da işaret ettiğimiz gibi bu özellikle bizzat nehy lafzından daha beliğdir. “Belki şeytan atış yapar.” ifadesini biz de noktasız ayn ile (yenziu şeklinde) yazdık. Üstelik kadı da Muslim’in bütün rivayetlerinden böylece nakletmiştir. Bizim bölgemizin nüshalarında da özellikle hep bu şekildedir. Manası da şudur:

Onun elinden atar ve onun atışını gerçekleştirir. Muslim’in dışındaki rivayetlerde noktalı gayn ile rivayet edilmiştir. Bu da teşvik anlamını verir yani o silahla vurmayı gerçekleştirmeye onu iter ve bu işi ona süslü gösterir.”

Abdulhamid b. Abdurrahman es-Suheybânî

cin, şeytan, cin şeytanleri, ibadet, namaz, şeytanlar insana nasıl zarar verir, şeytanın zararları, cinlerin zararları, şeytanın şerri, cinlerin şerri, cinlerden korunma yolları, iyi cin, kötü cin, şeytandan korunma yolları, musallat, ibadet, zikir, 

 

 

Bir Cevap Yazın